(For English, please scroll down)
[…] Üç yüz elli üç günlük ay yılını, üç yüz altmış beş günlük güneş yılıyla aynı hizaya getirebilmek için, on iki günlük geleneksel kış bayramını Avrupa’nın nice kavimleri gibi, Alobar’ın kabilesi de kutlardı. Bu bayramın asıl amacı, iki çeşit yılı denkleştirmekti. Ama Hıristiyanlar bunu dinsel bir bayram havasına dönüştürmüş, adına “Noel” demişlerdi. Alobar’ın gördüğü kadarıyla bu Noel, yine eski bildiği kış bayramıydı. Yalnızca eskiden ay/güneş etkilerine yorumlanan o duygusallığı, papaz bu sefer İsa’nın doğum yıldönümü oluşuna yorumluyordu. […]
Kaynak: “Parfümün Dansı”, Tom Robbins, İngilizce’den Çeviren: Belkıs Çorakçı Dişbudak. 29.Basım, 47.sayfa
***
[…] Like many other tribes in Europe also Alobar’s tribe celebrated the 12 days traditional winter feast in order to align the 353-days moon year to the 365-days sun year. The main purpose of this feast was to balance the two different years. But the Christians turned this into a religious festive mood and called it “Christmas”. As Alobar could see this Christmas was the winter feast he knew from old times. Just the former emotionality to the effects of the moon/sun was this time interpreted by the pope as the birth anniversary of Jesus. […]
Translator’s note (Nalan): Since we don’t have the English book, we translated these paragraphs back into the original language.
***
More about
Tom Robbins :